Japonya Nerededir? Japonya’nın Başkenti, Ekonomisi, Dini İnançları ve Japonya Hakkında Her Şey

Merhabalar, bugün ki yazımızda dünyanın en çok merak edilen gelişmiş ülkelerinden birisi olan Japonya’dan bahsedeceğiz. Japonya’nın başkenti Tokyo’nun 40 milyona yaklaşan nüfusuyla dünyanın en kalabalık başkenti oluşu, Japonların bir çoğunun dini inancı olan Şintoizm’in tam olarak ne olduğu, Japonya’nın ünlü markaları gibi pek çok ilginç ve genel kültür seviyemizi artıracak bilgileri bu yazımızda göreceğiz.

Japonya Nasıl Bir Ülkedir? Japonya’nın Coğrafi Konumu Nerededir?

Japonya, Doğu Asya’da, Çin ve Kore’nin doğusunda yer alan, batısında Japon Denizi doğusunda ise Pasifik Okyanusu bulunan, yaklaşık 4.000 adadan oluşan bir adalar ülkesidir. Nüfusu yaklaşık 125 milyondur. Nüfusunun büyük bölümünü yaşlı nüfus oluşturur çünkü Japonya’da ortalama ömür 84’tür. Bunun sebebi ise Japonya’nın ekonomik refahı yüksek bir ülke olmasının yanı sıra, Japonya’daki tıp teknolojisinin ve hastanelerin gelişmiş olmasıdır. 

Japonya bugün itibariyle dünyanın Abd ve Çin’den sonraki en büyük 3.ekonomisidir. Yaklaşık 5 trilyon dolarlık devasa ekonomisiyle, kişi başına düşen milli geliri 50.000 dolara yaklaşmaktadır. Büyük gemi, tüketici elektroniği, işlemci, bilgisayar, otomotiv sanayisiyle ihracatı yüzlerce milyar doları aşmaktadır. 

Adalar ülkesi olan Japonya, ayrıca çok köklü bir tarihi geçmişe ve kültüre sahiptir. Dünyada Moğollar’ın işgal edemediği tek ülke olan Japonya’nın Japonca’daki isminin karşılığı ise “Güneş’in Doğduğu Yer” anlamına gelir. Samurayların ülkesi olan Japonya’da geçmişte Avrupa’dakine benzer bir feodal sistem mevcuttu. İmparator Meiji döneminde yani 1880’lerde başlayan modernleşme ile hızla kalkınan Japonya, dünyadan tamamen uzak bir ülke iken 1904’te Rus donanmasını yenerek tüm dünyayı hayretler içinde bırakmıştır. Ardından Japonya’nın hikayesi başladı.

Japon Kültürü

Köklü bir geçmişe sahip olan Japonya’nın, pek çok Uzak Doğu Asya ülkesi ve toplumu gibi köklü kültüre sahip olduğundan bahsetmiştik. Kültür bakımından Çin ve Kore gibi çok yakın toplumlardan bile ayırt edilen Japonya’nın, biraz daha farklı ve kapalı bir kültüre sahip olmasının nedeni ise bir ada ülkesi olması. Yani diğer toplumlarla fazla bir irtibatının geçmişte olmaması. Şuan ise internet ağı ve turizmin bu kadar gelişmiş olması sayesinde, teknoloji ile son derece içli dışlı olan Japon halkının, sahip oldukları gelişmiş maddi imkanlar sayesinde de dünyanın her yerine turistik, eğitim ve iş amaçlı seyahatleri ile Japonya toplumu dünya ile son derece sıkı şekilde entegre olabilmiştir.

Japon kültürü oldukça ata erkildir. Bu açıdan orta doğu toplumlarına benzerlik gösterebilir. Savaşçı bir toplum olan Japonlar’ın geçmişinde uyguladıkları feodalitenin de kültürel gelişimlerinde büyük rolü olmuştur. Tıpkı Avrupa’daki şövalyelik gibi bir askeri sınıf olan Samurayların da şövalyeler gibi çeşitli prensipleri vardı. Örneğin kadınlara, yaşlılara, mazlumlara el sürmemek ve onlara yardım etmek, düşman ile onurlu biçimde savaşmak, yaşlılara hürmet ve sadakat gibi. Bu tür roller Japon toplumunda her zaman el üstünde tutulmuştur.

Japon halkı genel olarak nazik, ön yargısız, konuk sever ve çok ama çok çalışkan bir toplumdur. Verilere göre dünyada en az izin yapan çalışanlar Kore ve Japonya’dadır. Bunun nedeni izin günlerinin az oluşundan değil ancak Japonlar’ın kendilerine verilen izinleri bile çalışarak değerlendirmelerinden kaynaklanır. Japon hükümeti bununla ilgili çalışanların izin günlerini kullanmalarını zorunlu hale getirmek gibi sert tedbirler almak zorunda bile kalmıştır.

Japon Dini Şintoizm Nedir?

Japonlar’ın dini Şintoizm‘dir. Japonlar genel olarak ateist bir toplum olarak bilinseler de sadece Şintoizm dinine inanların sayısı bile 120 milyonu bulmaktadır. Bu da Japonlar’ın sanıldığı gibi inançsız bir toplum olmadığını gösterir.

Şintoizm, Japonya’da binlerce yıldır inanılan bir inançtır ve komşularının dini inancı olan Budizm’den çok farklıdır.

Şinto dininde ölümsüz olan ruhlara ibadet edilir. Yani ruhlar bir nevi Tanrı’dır ve onlara “kami” denilir. Bu ruhlar bazen yerel Tanrılar da olabilir. Kamiler yani ruhlar bazı şeyleri temsil ederler; örneğin su, güneş, yağmur, kar, dağ, rüzgar gibi. Bu açıdan Türkler’in kadim dini olan Şamanizm yada Gök Tengri inancına çok benzerlik gösterir. Bildiğiniz gibi Tengri inancında da doğal unsurlar aslında birer ibadet ve dua edilecek kutsallığa sahip varlıklardır. Bunların arasında da en yücesi olan Mavi Gök’tür. Çünkü bereket olan yağmur ve güneş ışığı ondan gelmektedir.

Şintoizm bir zamanlar Japonya’nın resmi dini olsa da daha sonra Japonya’nın modernleşme süreciyle beraber sekülerliği kabul etmesiyle, devlet, resmi din belirleme yetkisini bırakarak laik bir modeli uygulamaya başlamışlardır. Bugün ülkenin herhangi bir resmi dini yoktur.

Japonya’da Depremler

Japonya’nın belki de en kötü yanı bitmek bilmeyen depremleridir. En sonuncusu 2011 yılında olan ve yıkıcılığı inanılmaz boyutlardaki büyük deprem ve ardından gelen tsunamiyle birlikte binlerce insanın ölümü başta Japonya olmak üzere tüm dünyayı sarsmıştı. Deprem hatları üzerinde olan adalar ülkesi Japonya’da yılda yüzlerce irili ufaklı deprem meydana gelmektedir. Bunun en tehlikeli yanı ise tsunamiye her an müsait olmasıdır. Japonlar depreme karşı bir çok tedbir geliştirmiş, sağlam binalar, önceden haber veren sistemler yapmışlardır ancak tsunamiye karşı henüz ciddi bir çözüm bulunamamıştır.